Pembe tanga giyen çıtır hatunu odada çıplak yakalıyor

O an her şey pembe bir sapıklıkla başladı, kadının gözleri arzusunun en koyusunu yansıtıyordu. Yumuşak ama inatçı parmaklar, teninin üzerini gezdirirken içindeki ateşi yükseltti. Dudaklar birleşti, nefesler birbirine karıştı; dilin nazik dokunuşları amcığını tırmalıyor, onu delirtiyordu. Kadın kıvrandı, bedenini onun üzerindeki varlığına teslim etti. Sürtünmeler arttıkça tenlerde gezinen ılık ter damlaları ortaya çıktı, her hareketin ardından bodur bedeninden çıkan ağır soluğuyla daha da kışkırıyordu.

Yaraktan yayılan kokusu havayı doldurdukça adamın elinde kontrol kalmadı; köklü hareketlerle amını sertçe içeri sokmaya başladı. Kadının gürültülü iniltileri odayı yankılandırırken, sırtına vurulan tokatların ritmi sikişi çılgınlığa taşıdı. Gecenin karanlığında sadece onların sesi vardı: kadının boğuk fısıltıları ve adamın acımasız inatçılığı. Her koklemede aralarındaki bağ hem acımacı hem de hırçındı; kadın amcığını açıp bırakarak onu içine çekiyor, yalancı sevinçle haykırıyordu.

Saksoyu delip geçen adam hızını artırırken, elleri kadının uyluklarını kavrayıp dayamaya devam etti. Küt kafasını tatlıca sıyıran saçlarına baston gibi basıyor, kadının kırmızıya dönüşen dudaklarından gelen sesleri keyifle dinliyordu. Amcığın içinde öfkeyle ilerleyen bu kökleme seansı hem acı hem haz veriyordu; kadın adeta kendini kaybedip oradan çıkmak istemiyordu. Her dalga yeni bir sarsıntıydı bedeninde, kasları titriyor, yere düşmüş haliyle bile yorgan altında kalan nefesi bile kabarıyordu.

Sonunda gelen o klasiğin az daha içten kopan patlamasıyla birlikte kadın çıldırdı; amından boşalırken ağzından dökülen kocaman iniltiler ortalığı inletiyordu. Adamın da bedeni son hamleyi yaparken tüm gücüyle kadını içine çekip boşaldı. İkisi de ter içinde kalmıştı ama bu kirli oyunun sonunda vazgeçemeyecekleri bir tutku yanıyordu bedenlerinde: acıyla harmanlanmış sapık bir zevk…